Yazılar

Hemoroid Hastalığında Yaşam Şekli ve Beslenmenin Önemi

Hemoroid hastalığının bireylerin yaşam kalitesini düşürdüğü bilinen bir gerçekliktir. Hastalığın
öyküsü insanlık tarihi ile eş zamanlı bir gelişim tablosu çizmektedir. Milattan önce 1700-1500
yıllarında yazılmış olan papirüslerde dahi anal patolojiler geniş yer bulmuştur.
Hemoroid hastalığı ile ilgili çalışmalar yapan bilinen ilk Türk hekimlerden olan Şerafettin
Sabuncuoğlu (1385-1470) hemoroid hastalığının en önemli nedenlerinin başında kabızlık
geldiğini yazmaktadır.


Günümüzde bilinen yapısı ile incelediğimizde bilindiği üzere hemoroid aslında bir alt sindirim
sistemi hastalığıdır.
Sindirim sistemi en genel tanımı ile; alınan besinlerin en küçük parçalarına kadar ayrıştırıldığı  sonrasında ise besin ögelerinin, mineral ve suyun vücuda alındığı kompleks bir yapı olup; ağızda
başlayıp anüste bitmektedir. Hemoroid hastalığı; sindirim sistemimizin alt kısmı ve atıkların dışarı atımında görev alan anüs adlı bölgenin basınç vb. etkiler ile tahrip olması ve bu tahribatın sürekliliği
ile hemoroid yastıkçıklarının doğal yapısının bozulması ile oluşan hastalıktır.  Hemoroid sorunu olan kişilerde, sağlıklı kişilere oranla venler genişler, damarlarda pıhtılar oluşur (tromboz), bölgede kas ve
bağ dokularında sarkmalar meydana gelir.  Sinir uçlarının da yoğun bulunduğu bu
alanda gerek bozulan yapı gerekse basınç vb. etkiler ile büyük bir ağrı hissedilmekte, doku
bütünlüğünün bozulması ile kanamalar meydana gelmekte, kanamanın ve steril olmayan anal
bölgenin yapısı dolayısı ile de kaşıntı ve mikroorganizmaların oluşumu gerçekleşmektedir.
Kanamaların ve doku hasarının kronik olarak artışına ek olarak damarlarda sarkmanın ve pıhtı
oluşumunun etkisiyle hemoroid memesi oluşumu gerçekleşmektedir.
Hemoroid hastalığı anlaşıldığı üzere bireylerde ağrı, acı, kanama, meme oluşumu ve yoğun bir
kaşıntıya sebep olabilmekte ve bireylerin konforu ile yaşam kalitesini bir hayli azaltmaktadır.

Hatta hemoroid nedeni ile hastaların hareket kabiliyetinde büyük bir azalma gözlemlenmiştir.
Kolon ve Rektum Cerrahi Derneği’nin yayınlamış olduğu kitabında konuyla ilgili şu şekilde bir
anekdot yer almaktadır.
‘’Ünlü Fransız lider Napolyon Bonapart Waterloo Savaşı’na akut hemoroid ağrıları nedeni ile
liderlik edememiş ve bu sebeple savaşı İngiliz Amiral Nelson’un orduları kazanmıştır. Bu savaş
(dolayısı ile bu zor hastalık) Fransa ve İngiltere’nin tarihlerinin şekillenmesinde büyük önem
arz etmektedir’’
Anekdot gerçek midir, değil midir bilinmez fakat hemoroidin yaklaşık olarak 4000 yıldır bilindiği
ve çeşitli yöntemlerle tedavi edilmeye çalışıldığı tahmin edilmektedir. En fayda görülen
yöntemler ise beslenme temelli yaşam şekli değişiklikleri olarak belirtilmektedir.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi hemoroidde de maalesef genetiğin büyük etkisi
bulunmaktadır. Genetik etmenler, geçirilmiş rektal cerrahiler, spinal kort yaralanmaları,
karaciğer hastalıkları, karın boşluğunda sıvı birikmesi gibi müdahale edemeyeceğimiz fizyolojik
durumlarda direkt olarak hekim desteği ile tedavi önerilmektedir.
Fakat, yaşam şekli de hastalığın gidişatını yönetmede rol alan büyük etmenlerdendir ve
hastaların konforu için son derece mühimdir.
Özellikle hemoroid gibi hastalıklar için hekime başvurma oranımız kültürel sebepler ve
çekinme kaynaklı olarak maalesef çok düşük iken, yaşam şekli değişiklikleri bizler için başarı
elde etme hususunda büyük önem taşımaktadır.


Peki anorektal hastalıklardan korunmak adına ve bu hastalıklar süresince yakınmayı azaltmak adına
yaşam şekli değişikliği olarak neler yapılmalıdır? Öncelikle hastalığın yapısını düşünecek olursak hastaların konstipasyon (kabızlık) yaşamaları veya kronik olarak diare (ishal) olmaları; doğal
bir yapı olan hemoroidal yastıkçıkların hasarına sebep olmakta ve ağrılı bir süreç meydana gelmektedir.
Bu sebeple beslenme şekli değişikliklerine konstipasyon ve diyareyi önleyecek şekilde lif ve sıvı
tüketimini artırarak başlamak en etkili yollardan olacaktır. (Böbrek fonksiyon bozuklukları veya

diğer herhangi bir sağlık sorunu varlığında burada bulunan önerilere uymak için doktor veya
uzman görüşü almak önemlidir)


Bir diğer hemoroid risk etmeni ise aşırı kilolu olmak veya obezite halidir. Alınan her fazla kilo
karın içi basıncı artırdığı için hemoroidal yapının bozulmasında rol oynamaktadır. Kilo problemi
olan hastalarda uzman gözetiminde zayıflamaya yönelik tıbbi beslenme tedavileri önerilmektedir.
Bireylerin tuvalet alışkanlıkları da hemoroid hastalığı için kilit taşlarından birini oluşturmaktadır. Dışkılama sırasında ‘aşırı ıkınma’ rektum iç yapısını tahribata uğratabileceği için kesinlikle  önerilmemelidir. Dışkılamayı ‘erteleme’ ve ‘uzun süre tutma’ da yine aynı hasarı artırabileceğinden
önerilmemektedir.
Son zamanlarda tuvalette kalma süreleri ile ilgili yapılan çalışmalarda süre uzadıkça anorektal
hastalıklar ve özellikle hemoroid riskinin oldukça arttığı bulunmuştur.
Doğru dışkılama alışkanlığını kolay edinmek için yine beslenme önerileri dikkate alınmalı,
kronik kabızlıkla ilgili problem yaşanıyor ise hekim kontrolünde (hekim uygun gördüğü
takdirde) dışkı hacmini artıran ilaçlar kullanılmalıdır.
Başka bir madde olarak ise uzun süre oturmak ve ayakta kalmak hususlarından söz edilebilir.
Teknolojinin gelişim evreleri göz önüne alındığında oturarak/masa başı çalışma büyük bir artış
göstermiş ve bu artış hem bireylerin fiziksel aktivitesini azaltmış hem de kilo alımına neden
olmuştur ve böylece rektum bölgesi sürekli bir basınca maruz kalmıştır.
Sürekli oturmak gibi sürekli ayakta kalmak ta aynı şekilde hemoroid oluşumunu desteklemektedir.
Hemoroidden kaçınmak için bu hususlara dikkat etmek; spor ve çalışma esnasında kesinlikle karın içi
basıncı artıracak şekilde ağır kaldırmamak son derece önemlidir.


Acı ve baharatlı beslenme şekli ise hem hemoroid oluşumunun nedenlerinden olup hem de
hemoroidli bireylerde bölgeyi tahriş edip ağrı, kanama gibi semptomların artışına sebep
olmaktadır.

Bu sebeple hemoroid hastalarında acı baharatlı, kafeinli besinler akut dönemde
önerilmemektedir ve ayrıca alkol tüketimindeki artışın da yakınmaları artırdığı bilinmektedir.
Bu tarz besinlerin yerine diyet reçetelerine haşlanmış sebzeler, tahıllı gıdalar, kuru yemişler,
meyveler, rahatsız etmediği takdirde çiğ sebzeler, baklagiller, tam tahıllı olacak şekilde ekmek
türevler eklenebileceği belirtilmektedir.
Hemoroid yakınmalarından kurtulmak için uygun bir diyetle beslenmek çok önemlidir. Engel
teşkil edecek herhangi bir rahatsızlık olmadığı sürece bu dönemde zeytinyağlı yemekler ve
doğal besinler tüketilip günde 2 L civarında su tüketmek ve bol lifli beslenmek önerilmektedir.


Akut atak dönemlerinde Ketçap, çikolata, asitli içecekler, alkol, hamur işleri, konserve gıdalar, tuzlu ve yağlı gıdalar, baharatlı gıdalar turunçgiller, çay ve kahve, kebap ve benzeri gıdalar, fast food ürünleri, turşu ve ağrı kesici ilaçların kullanımı önerilmemektedir.
Hamilelik döneminde ise kadınların %10- 15’ inde karın içi basınç sebebiyle hemoroid ciddi bir sorun oluşturur.
Hatta kadınların %25-30’ u doğum sonrasında tromboze hemoroid geliştiği
belirlenmiştir. 39. Haftadan sonra doğum yapan kadınlarda bu oranın çok daha yüksek
olduğu görülmüştür. Gebe kalmayı planlayan anne adaylarına hamilelik öncesi kilo verip ideal
kiloda hamile kalmak, veya hamilelik sırasında ay başına 1-1,5 kilogramdan fazla kilo
almamak önerilmektedir.
Genel olarak hemororidden korunmak ve hemoroid yakınmalarını en aza indirmek için
posadan zengin ve bol sıvı içerikli bir beslenme tarzı, tuvalette uzun zaman geçirmemek, spor
ve düzenli egzersiz yapmak (Halter ve güreş gibi ağır sporlardan uzak durma) tahıl, bakliyat,
sebze ve meyvelerin dengeli şekilde alınması bağırsak hareketlerini arttırıp ve hemoroid ile
mücadelede çok yararlıdır.

Burada yazılmakta olan bilgiler genel geçer sağlık kuralları olup herhangi bir semptom
hissedildiğinde öncelikle hekim muayenesi önerilmektedir.

Hemoroid veya basur , anüsü çevreleyen veya atığın dışkı olarak geçmeden önce toplandığı alt rektumdaki iltihaplı, şişmiş damarlara denir.

İki tür hemoroid vardır: anüsün yakınında derinin altında oluşan dış hemoroidler ve anüs ve alt rektal astarda oluşan iç hemoroidler.

Amerikan Ulusal Diyabet ve Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsü (NIDDK) ne göre Amerikada yaşayan 20 kişiden 1’i hemoroid rahatsızlığı yaşamakta. 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerin yaklaşık %50’si horoid problemleri yaşayacaktır.

Kişilerin beslenme alışkanlıkları, hemoroid semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bu makale, hemoroide yardımcı olacak en iyi lifli gıdaları ve hangi gıdalardan kaçınmanız gerektiğinden bahsetmektedir. Hemoroid tedavisi ve önlenmesi için ek ipuçları vermektedir.

Beslenme nasıl yardımcı olabilir?

Daha fazla lifli, az yağlı, tam gıdalar yemek genellikle hemoroid semptomlarını azaltabilir veya önleyebilir.

Bunun nedeni lifli gıdalar;

  • dışkı ağırlığını artırmak, dışkının kolonda geçirdiği süreyi azaltmak (kolon geçiş süresi)
  • bağırsaklarda su tutulmasını artırarak daha kolay geçen daha yumuşak dışkılara neden olur
  • bağırsaklardaki pH seviyelerini düşürür, bu da kolon geçiş süresini veya yiyeceklerin kolondan geçmesi için geçen süreyi azaltır

Hedeflenmesi gereken en sağlıklı lif miktarı her 1000 kalori için 14 gram lif tüketimidir.

Peki hangi gıdaları yemeliyiz?

Lif bakımından zengin popüler gıdalar aşağıda listelenmiştir.

1. Buğday Kepeği

Buğday içersinde çözünmeyen lifler içermekte dışkılama kolaylığı ve sindirim kolaylığı sağlayacaktır.

2. Kuru Erik

Haşlanmış veya kuru erik lif bakımından çok zengin bir yiyecektir. Sadece yarım fincan haşlanmış kuru erikte 3,8 gr lif bulunmaktadır.

Kuru erik midenin uzun süre dolu kalmasına yardımcı olur ve açlığı bastırmaktadır. Hem obeziteye karşı hemde hemoroide karşı çok etkilidir.

Ayrıca Fenol adı verilen bileşenler enfeksiyon riskini azltır.

3. Elma

Elma harika bir lif kaynağıdır kabuğu ile tüketildiğinde orta boya bir elmada 4.4gr lif bulunmaktadır. Kabuğunda bulunan çözünmeyen lifler, sindirim sırasında parçalanmaz ve kolay dışkılama da yardımcı olurlar bir nevi müshil etkisine neden olurlar.

4. Armut

Kabuğu ile bir armutun etrafında 6gr lif bulunur.

Armut ayrıca doğal bir müshil görevi görebilen fruktoz içerir.

5. Arpa

β-glukan adı verilen bir lif açısından zengindir. kolonda parçalanıp viskoz bir jel oluşturur. Araştırmalar arpa tüketmenin iyi bir kolon sağlığını korumaya yardımcı olabileceğini gösteriyor.

6. Mısır

Bir fincan pişmiş tatlı mısırın içersinde 4.2gr lif bulunmaktadır. Eski çağlarda insanlar hemoroide çare olarak mışır kullanmışlardır. Bunun nedeni muhtemelen mısırın lifin yanı sıra serbest radikallerin hücresel hasarını önleyen güçlü antioksidanlar ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilecek diğer bileşikler içermesidir. 

7. Yulaf

Bir fincan pişmiş yulaf ezmesi 4gr lif içermektedir. Bağırsak sağlığı için faydalıdır. Ayrıca dışkıyı yumuşatmaya yardımcı olur ve ıkınma riskini azaltır.

8. Mercimek

Bir su bardağı pişmiş mercimekte 15.6gr lif bulunmaktadır.

9. Tam buğday ekmeği, makarna ve tahıllar

İşlenmemiş veya hafif işlenmiş tam buğday ürünleri, dışkı ağırlığını ve kolon geçiş süresini artıran çözünmeyen lif bakımından zengindir.

Ek bir lif katkısı için fındık ve tohumlu tam buğday ürünleri seçin.

10. Meyveler

Çilek, ahududu, böğürtlen vb meyveler yüksek lif içerirler. 100gr lık ahudududa yaklaşık 6,5gr lif bulunmaktadır. Meyveler ayrıca dışkıyı yumuşatmaya ve sindirim sisteminin sorunsuz hareket etmesine yardımcı olan çok miktarda su içerir. Ayrıca doağl bir müshil etkisi olan fruktoz içerirler.

11. Enginar

Bazı geleneksel tıp sistemleri , hemoroidleri tedavi etmek için enginar ve devedikeni (enginarın akrabaları olan) çeşitlerini kullanır. Bunun olası bir nedeni, yüksek lif içeriğidir. Bir adet pişmiş orta boy enginar yaklaşık 10,3 gr lif içerir.

12. Tatlı patates ve patates

Kabuğuyla pişirilmiş orta boy bir patates de yaklaşık 3,6 gram lif içerir.

Patates ve tatlı patates hem çözünür hem de çözünmez lif içerir . Bazı araştırmalar, tatlı patateslerden elde edilen lifin de diğer sebzelerden daha güçlü bir müshil etkisine sahip olduğunu bulmuştur.

13. Brokoli

Bir su bardağı haşlanmış brokoli yaklaşık 5.1 gr lif içerir.

Brokoli ayrıca sindirimi iyileştirmeye ve bağırsağı korumaya yardımcı olabilecek sülforafan adı verilen bir bileşik içerir.

14. Domates

Domates , hem kabızlığı gideren hem de dışkıyı geçirmeyi kolaylaştıran lif ve su içerir.

Domates ayrıca , bilim adamlarının bazı kabızlık türleri üzerinde müshil etkisi olduğunu gösterdiği doğal bir antioksidan olan naringenin içerir .

15. Narenciye

Limon , portakal ve greyfurt gibi turunçgillerin etini kaplayan iç kabuk çok fazla lif içerir.

Domates gibi, turunçgiller de müshil etkisi olan bir bileşik olan naringenin içerir . Ayrıca kabızlığı hafifletmeye ve dışkıyı yumuşatmaya yardımcı olan bol miktarda su içerirler.

16. Kivi

100 gr kivi porsiyonu yaklaşık 3 gr lif ve bol su içerir.

Araştırmalar ayrıca kivi tüketiminin müshil gibi davrandığını, dışkılama sıklığını ve kolaylığını artırdığını ve dışkı hacmini artırarak kolon geçiş süresini kısalttığını gösteriyor.

Kivi ayrıca sindirimi iyileştirerek kabızlığı hafifletmeye yardımcı olabilecek zyaktinaz enzimini de içerir.

17. Fasulye

Bezelye ve diğer bakliyatlar gibi, kuru fasulye de lif açısından inanılmaz derecede yüksektir. Sadece yarım fincan pişmiş lacivert fasulye 9,6 g lif içerirken, yarım fincan barbunya fasulyesi yaklaşık 5,7 g lif içerir.

Hangi gıdalardan kaçınılmaldır?

  • kızarmış ve tuzlu yiyecekler
  • cips ve diğer paketlenmiş atıştırmalıklar
  • tam yağlı süt ürünleri
  • hazır veya ağır işlenmiş gıdalar
  • kırmızı et
  • şekerler ve çikolatalar
  • soda, spor içecekleri, enerji içecekleri ve süt, şeker veya krema eklenmiş kahveler
  • alkol
  • aşırı kafein alımı

Hemoroidi önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı ek ipuçları?

Evde yapılabilecek birkaç ilaç ve yaşam tarzı alışkanlığı hemoroid tedavisine yardımcı olabilir veya bunları geliştirme riskini azaltabilir. 

  • Mümkün olduğunca ağır nesneleri kaldırmaktan kaçının
  • Susuz kalmamaya özen gösterin bol sıvı tüketin
  • Aşırı kilo alımından uzak durun diyet yapın.
  • Yeterince egzersiz yapın
  • Anal ilişkiden kaçının
  • Ağrı kesiciler kullanarak kısa süreli rahatlama yaşayabilirsiniz.
  • Eczaneden hemoroid ilaçları alıp evde kullanabilirsiniz.
  • Belirli aralıklarla oturma banyoları yapabilirsiniz.

 

 

REFERANSLAR;